Ülkeyi yönetme sanatı anlamına gelen siyaset, giderek işçi-emekçi kesimin etki ve ilgi alanından uzaklaşıyor.
Büyük çoğunluğun boşalttığı alana da kuşkusuz, iri kıyım patronlar, bol sıfırlı çek kesen işverenler, küçük ölçekli sanayiciler yerleşiyor.
Kemal Derviş’in TUSİAD tarafından davet edilmesi bile önemli siyasal çalkantılara yol açmış görünüyor.
Oysa, büyük çoğunluğun talepleri politik gündemin ana malzemesi olmalı…
Kuşkusuz gelinen noktanın, 12 Eylül sonrasının amaçlanan depolitizasyon ortamının sağlanmasının rolü var.
Sol’u bir daha belini doğrultamayacak şekilde silindir gibi ezen, sendikaları büyük ölçüde işlevsiz bırakan askeri darbe, cemaatlerin, tarikatların önünü açtı.
****
Birkaç gün önce Demokrat Parti İl İşçi Komisyonu Başkanı İsmet Koyuncu’nun daveti üzerine toplantılarına katıldım.
Önce İl İşçi Komisyonu yöneticisi olarak tanıdığım Koyuncu, bir süre de Osmangazi İlçe İşçi Komisyonu Başkanı olarak görev yapmıştı.
Füsun Yaşar’ın İl Başkanlığı görevine atanmasının ardından İsmet Koyuncu da İl İşçi Komisyonu Başkanı oldu.
Diğer partilere bakın, AKP, CHP, DSP, MHP, hiç birinde işçi komisyonu var mı?
DTP’yi parti olarak saymıyorum, onlar zaten bir etnik köken üzerinden siyaseti tıkamakla meşguller.
Da onların kuyruğunda takılan ÖDP; EMEP, SDP gibi marjinal sol partilere sormak lazım, işçileri-emekçileri ne zaman anımsayacaksınız?
Emekçilerin haklarını savunduğunu sürekli dile getiren ama onlardan yeterince destek görmeyen CHP, SHP, DSP’de bile böyle bir örgütlenme yokken, Demokrat Parti’nin yıllardır bu geleneği sürdürmesi takdire şayan değil mi?
Yani sadece patronları değil, işçileri de muhatap alan bir siyaset izleyen DP’ye alkışlar!
****
O toplantıda, medyanın sorunları, gazetecilerin bağımsızlığı, siyasette yeni arayışların ne olabileceği şeklinde sorulara muhatap oldum.
Dilim döndüğünce yanıtladım.
Medyanın işçi sorunlarına yeterince yer ayırmadığı haklı eleştirilerini yaptı DP’li işçiler…
Eleştirilerini haklı görmekle birlikte işçilerin de gazeteleri yeterince izlemedikleri, olumlu-olumsuz bazı tepkiler oluşturmadıkları, bu alanı tamamen boş bıraktıklarını, karşı eleştiri olarak dile getirdim.
****
Toplantımıza DP Osmangazi İlçe Başkanı Hilmi Sancar ile Nilüfer İlçe Başkanı Ömer Seymen de bir süre katıldı.
1950-60 arasında iktidarda bulunan DP’nin meşhur Tahkikat Komisyonu Başkanı olan Ahmet Hamdi Sancar’ın yeğeni olan Hilmi Sancar ile siyasal söyleşimiz, izlenmeye değerdi.
DP iktidarının bazı yanlış uygulamalarına karşın, bugünkü AKP iktidarı ile karşılaştırılmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Sancar, “Bir yanına Menderes, öbür yanına Özal’ı alan demokrasi yıldızı diye sunulan Tayyip Erdoğan’ın bu kişilerle asla alakası yok” dedi.
****
Bilindiği gibi DP ilçe kongreleri yapılmaya başlandı. İlki, Genel Başkan Süleyman Soylu’nun da katılımıyla Yenişehir’de gerçekleşti. Haziran-Temmuz aylarında kongreler tamamlanacak.
DP İlçe Başkanı Hilmi Sancar, meşhurların değil partiye emek verenlerin delege olarak yazıldığını, bu bağlamda gençlik, kadın ve işçi komisyonunda çalışanların tamamına yakınının ilçe kongresinde delege olarak oy kullanacağını açıkladı.
****
Osmangazi İşçi Komisyonu Başkanı Erdal Güre’nin da katıldığı toplantının son bölümünde İsmet Koyuncu, Sosyal Güvenlik Yasası konusundaki bir dizi eleştirileri içeren bir metin sundu.
Gerçekten iyi hazırlanmış, önemli eleştiriler içeren, sözkonusu yasayı işçiler-emekçiler açısından değerlendiren bu konuşmayı ayrı bir yazı konusu olarak, bilginize sunmak istiyorum.
Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in işadamları ve gazetecileri toplayarak, diyalog yerine monologla anlattığı yasanın, bir de öteki yüzünü görmek gerekiyor.
IMF’nin, büyük patronların istekleri doğrultusunda hazırlanan yasanın çalışanlara hangi kazıkları attığını, yasanın acısının uzun vadede emekçilerin yüreğini parçalayacağını buradan bir kez daha iletmek istiyorum.
|